APOLET MESELESİ
Sevgili okuyucularım, ilk defa yazı yazarken Söze nasıl başlayacağımı emin olun bilememekteyim.
Türkiye’de cumhurbaşkanlığı gibi en tepe makama aday birinin intikam naraları atması hem acı hem düşündürücü hem de hayret vericidir. Bu nasıl mantıktır ki cumhurbaşkanlığı makamına aday birisi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir generaline ‘apoletlerini sökerim’ diyebilir: işte bunun akıl ve mantıkla izahatının yapılamayacağını düşünüyorum. Bir generalin apoletleri yani rütbesi ancak belli koşullarla sökülebilir vatana ihanet gibi yüz kızartıcı suçlar gibi veya buna benzer suçlar işlediğinde yargı kararıyla sökülür veya söktürülür. Bunun dışında cumhurbaşkanının keyfi istediği için apolet sökülmez. Konuşmanın, uyarmanın belli bir adabı, Erkânı ve üslubu olduğu kanaatindeyim; yoksa kabadayı bir tavır ile tehdit edercesine söylemlerde bulunmak hiç kimseye fayda getirmez. Hele hele bu tür akla ziyan beyanlar cumhurbaşkanlığı makamına aday birine yakışmaz, yakışmamalı da. Uzunca bir süre böyle bir yazıyı kaleme alıp almama konusunda gerçekten bayağı düşündüm ama sonuç olarak böyle bir beyanın kabul edilemeyeceği ve hoş olmadığı kanaati ile bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Elbette siyasette eleştiriler olacak; siyasiler meydanlarda demokratik kurallar çerçevesinde hesaplaşacaklardır. Eleştirilecekler, eleştireceklerdir ancak üslubun adaba, edebe uygun olması gerekir; edepsizlik devlet yönetimine talip insanlara yakışmamaktadır. Çünkü olayı mahalle kavgasına taşımak ülke yönetimine talip insanları ucuzlaştırır. Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Ordu Komutanı hakkında apoletlerini çekeceğim çıkışı hayli tepki topladı tabi bu İnce’nin ilk tehdidi değildi. Daha önce göreve gelir gelmez genelkurmay Başkanını da görevde alacağını söylemişti, bu tür açıklamalar hoş karşılanmaz; onun için İnce’nin kendine çeki düzen vermesi gerekir. Nitekim, ülke yönetimine talip insanların, devlet adamı olgunluğu ile hareket etmesi olmazsa olmazların başında gelir. Yarın ülkeyi temsil edecek makamlarda olacaklar TRT’ye gözdağı vermekle, insanları ‘eleştiriyorum’ diye tehdit etmekle hiçbir yere varamazlar; bugüne kadar bu dili kullananlar hiçbir yere de varamamıştır. Siyasiler eleştirirken eleştiri dozuna dikkat etmeli ve bu mantıkla, bu anlayışla kampanyalarını yürütmeliler. Umarım bu tür talihsiz açıklamalar bir daha yapılmaz ve siyasiler seçim kampanyalarını Devlet Adamı mantığıyla yürütürler.